Tefekkür, kendi yokluğunu ve her yerde ilâhi saltanatı görerek o azametin sonsuzluğunu ve hikmetini düşünmektir.
Tefekkür, Hakk'ın azametinden ve bunca hikmet ve ibretten ders alıp, uyanarak gözünü açmak vaktin geçtiğini böylece de halinin neye varacağını düşünmektir.
Tefekkür, insanların her şeyi kendilerinin yaptığını zannederek ve kendilerine bir kuvvet ve varlık vererek, gerek bugünkü hallerinde gerek yarınki hallerinde ne kadar gülünç bir mevkie düştüklerini düşünmektir.
Tefekkür, Allah'tan gayrı fail olmadığını, buyruğun, onun buyruğu olduğunu, kudret ve kuvvetin hep onun olduğunu düşünmektir.
Hasılı, kendinin yok ve aciz olduğunu, ancak Allah'ın var olduğunu düşünmektir. Bir saat kendi yokluğunu, aczini düşünmek, bir sene kendi varlığınla ibadetten daha üstündür. Bir saat acz ve fakr ile yaşamak, bir sene varlık ve benlikle yaşamaktan âlâdır. Onun için alimin uykusu, cahilin ibadetinden daha makbuldür.