Ana Sayfa
  Video Galeri
  Haberler
  Foto Galeri
  Bilgi Platformu
  Dini Bilgiler...PROJE
  Tarihi Bilgiler
  Tepki Gösteriyorum......!
  Oyunlar
  Ziyaretçi Defteri
  İletişim
  Şiir Dünyası
  İl İl Türkiye
  Üye Girişi
  Site Ekle
  cümle cevir
  Güzel Sözler
  OYUNLAR YENİ
  haberson
  Slayt izle
  peygamberler
  manzara
  oyun şekilleri
  e-devlet
  eglence
  PROJE EDEVLET
  PROJE alısveris
  e-devletyapım
  komik haberler
  fıkralar
  => f40
  => f8
  => f36
  => f14
  => f33
  => f24
  => f32
  => f1
  => f4
  => f10
  => f25
  => f37
  => f34
  => f39
  => f22
  => f23
  => f2
  => f38
  => f3
  => f11
  => f7
  => f5
  => f6
  => f9
  => f12
  => f35
  => f30
  => f13
  => f15
  => f16
  => f17
  => f18
  => f19
  => f20
  => f21
  => f26
  => f27
  => f28
  => f29
  => f31
  duvar yazıları
  Beddualar
  Yeni sayfanın başlığı
  eğlence deneme
  Yeni şiş
  Yeni
  CEP TELEFONLARIM
  Yeni ghjg
  Yeni sayfanın lll
  TEL İLANLARI 1
  TEL BİLGİLERİM 2
  TEL BİLGİLERİM 3
  TEL 4
  bbbbbbbbbbbbb
  alısveris-telefon
  Yeni sayfanın LKL
  Yeni 0
WWW.HAYATDERESİ.TR.GG
f31
 :) SHAKESPEARE
     Temel kütüphaneye gider. Shakespeare'nin bir kitabini ödünç almak ister. Memur sorar,
     - Hangisini?
     Bir süre sessizlikten sonra,
     - Vilyum.
     




:) DUL KADIN
     Jack ve arkadasi Bob, kayak yapmaya Kuzeye gitmisler. Bir kaç saat yol aldiktan sonra korkunç bir kar firtinasina yakalanmislar. Yakindaki bir çiftlik evine arabalarini çekmisler ve evin çekici hanimindan geceyi orada geçirmek için izin istemisler.
     - "Dul bir kadinim ben" diye açiklamis hanim,
     - "Eger evimde kalmaniza izin verirsem komsular dedikodu yaparlar."
     - "Endiselenmeyin" demis Jack, "ahirda da rahat edebiliriz."
     Bir sene sonra Jack, dulun avukatindan bir mektup almis. Arkadasi Bob'u çagirarak sormus:
     - "Bob, su çiftliginde kaldigimiz çekici dul kadini hatirliyor musun?"
     - "Evet, hatirliyorum."
     - "O gece geç vakit eve gidip, o kadinla yattin mi?"
     - "Evet, itiraf etmeliyim ki bunu yaptim."
     - "Ona kendi adin yerine benimkini verdin mi peki?"
     Bob yüzü kizararak cevap verir:
     - "Evet, korkarim öyle yaptim."
     - "Eh, sana çok tesekkür borçluyum dostum. Kadin ölmüs ve çiftligini de bana birakmis."
     




:) MECNUN
     Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş:
     - Pize içi pilet lütfen.
     - Leyla ile Mecnun için mi?
     - Hayir Fadime'yle penum için.
     




:) ASTRONOT
     Dallas'daki NASA uzay ussunde, us komutani, George ve Bob adindaki astronotlari yanina cagirip, ertesi gun cikacaklari Mars yolculugu hakkinda son talimatlari verir ve bu zor yolculugun oncesinde uyumak uzere evlerine gitmelerini soyler. Her iki astronot da, talimata uyup evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon gelir. Arayan Bob'dur.
     "Alo, George. Ben Bob. Uyudun mu?"
     "Henuz degil."
     "Ben cok heyecanliyim. Uyku tutmadi. Sana da uyarsa, benimle birlikte icmeye ne dersin? Uzun sure icki icemiyecegiz..."
     "Ok."
     Bir saat sonra George ve Bob bulusurlar, bir bara girip icki soylerler. Barmen tam ickiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar.
     "Hey men. Sizi tanidim. Yarin Mars'a gidecek astronotlarsiniz. Size icki verdigim ortaya cikarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayin."
     George ve Bob barmenle tartismalarina ragmen o barda icki icemezler. Baska barlarda sanslarini denerler; ama TV programlarini surekli izleyen barmenler onlari her seferinde tanirlar ve icki vermeyi reddederler. Marketlerde kapalidir. Tam eve donmeye karar verdiklerinde Bob'un aklina bir fikir gelir.
     "Yahu George'cugum. Bizim uzay roketine koyduklari yakitin kokusunu hatirliyor musun. Ayni viski gibiydi. Istiyorsan ondan icelim."
     Birlikte uzay ussune girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakit tankinin yanina gelirler. Kimse suphelenmez. Onlara guvenmeyip te kime guveneceklerdir ki zaten. Ertesi sabah fuzeye binecek olanlar onlardir. George ve Bob yakit tankindan aldiklari yakittan birer kadeh
     icerler; sonra da evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon calar. Arayan yine Bob'dur.
     "Alo George. Yine ben. Rahatsiz ettim ama kusura bakma. Sana birsey sormak istiyorum. Karnin agriyor mu?"
     "Evet Bob. Hem de cok."
     "Peki. O zaman sakin gaz çıkarayım deme. Ben seni TOKYO'dan ariyorum..."
     




:) ÇOK ZEHİRLİ
     İki laz yılan olan Temel'le Idris yolda gidiyorlarmis. Birden Temel Idris'e donup: "Ula Idris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu?" diye sormus. Idris sasirmis "Ula ne oldu gene" demis. Temel de:
     "Ula biraz once dilimi isirdim da," demis...
     




:) AYNI ŞEY
     Minik oglan bahçede oynarken, babasinin arabasiyla sokaktan geçip, ormana dogru gittigini görmüs. Merak bu ya. O da arabayi izleyerek ormana gitmis.
     Bir de ne görsün. Babasi ile teyzesi arabanin yaninda durmus öpüsüyorlar. Çocuk bu ya, gördügünden etkilenmis durumda kosarak eve dönmüs, nefes nefese heyecanli bir sekilde annesine, "Anne, anne. Biraz önce babami ormanda" derken annesi sözünü kesmis ve "Dur biraz. Nefes al. Sakinles. Öyle anlat" demis.
     Oglan sakinlestikten sonra devam etmis, "Bahçede oynarken babamin arabasiyla ormana dogru gittigini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babami teyzemle öpüsürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömlegini çikardi. Sonra arabanin arka koltuguna geçtiler".
     Anne çocuga dönmüs, "Dur bakalim, ne kadar ilginç bir öykü bu. Devamini anlatma, sakla. Aksam yemeginde babanla beraberken bitirirsin. Sen bu öyküyü bitirirken babanin suratini görmek istiyorum".
     Aksam olmus, yemege oturmuslar. Anne çocuga dönmüs; "Bu gün neler yaptigini bize anlatsana" demis.
     Oglan baslamis; "Bahçede oynarken babamin arabasiyla ormana dogru gittigini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babami teyzemle öpüsürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömlegini çikardi. Sonra arabanin arka koltuguna geçtiler. Ardindan geçen sene babam seyahatteykenn senin Amcamla yaptigin seyden yaptilar".
     




:) REÇETE
     Lazın eczanesine eli silahlı, yüzü kadın çoraplı iki soyguncu girmiş ve ellerindeki silahi Laza doğrultup:
     - Çabuk kasadaki herşeyi ver !
     - Özür dilerim, reçetesiz hiçbirşey vermiyoruz.
     




:) PATRON VE SEKRETER
     Soguk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir isadami ve sekreteri
     arabalarini terketmek zorunda kalirlar ve uzun bir yuruyusten sonra usumus
     ve islanmis durumdayken bir kulube bulurlar.
     Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadir.
     Geceyi gecirmeye hazirlanirlar ve isadami bir centilmen olarak, yatagi
     sekreterine verir,
     "Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatagina yatar, adam uyku
     tulumunun icine girerek fermuari ceker. Bir sure sonra tam uyumak
     uzereyken, sekreterinin sesini duyar;
     "Efendim, ben cok usuyorum." Adam fermuari acar, uyku tulumundan cikar, bir
     battaniye alip kadinin uzerine orter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak
     uzereyken yine sekreterinin sesini duyar;
     "Efendim, ben hala cok usuyorum." Adam yine fermuari indirir, tulumdan
     cikar, bir battaniye daha alip kadinin ustune orter, uyku tulumuna girerek
     fermuari ceker. Tam uykuya dalacagi sirada yine duyar;
     "Ben yine coooook usuyorum". Adam yattigi yerden;
     "Bir fikrim var." der,
     "Burasi issiz bir yer. Neler oldugunu kimse goremez, istersen evliymisiz
     gibi davranabiliriz." Genc kadin kikirdar;
     "Tamam, bana gore hava hos." Adam yattigi yerden avazi ciktigi kadar
     bagirir;
     "OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"
     




:) TÖREN
     Adamın biri yine Karadeniz'i gezerken bakmış bir tepenin üzerinde Lazlar dansediyor ve ara sıra aralarından birini tepeden aşağı atıyorlar. Adam korka korka Lazların yanına yaklaşıp sorar :
     - Pardon ama ne yapıyorsunuz ?
     - Körmüsün daa, Temel atma töreni yapıyoruz.
     




:) İSTANBUL'DAYIM
     Laz alacaklılardan kaçmak için kapısının üzerine "İstanbul'dayım" yazmış ve her kapı çaldığında tavan arasına kaçıyormuş. Yine kapı çaldıktan sonra bu kez büyük bir gürültü ile kapı kırılmış ve eve giren birkaç kişi lazın eşyalarını dışarı taşımaya başlamışlar. Bu durumu tavan arasından seyreden laz:
     - Ulan şimdi İstanbul'da olmasam size gösterirdim.

anasayfa
 
 
 

 
 
   
 
   
 
   
 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol