Ana Sayfa
  Video Galeri
  Haberler
  Foto Galeri
  Bilgi Platformu
  Dini Bilgiler...PROJE
  Tarihi Bilgiler
  Tepki Gösteriyorum......!
  Oyunlar
  Ziyaretçi Defteri
  İletişim
  Şiir Dünyası
  İl İl Türkiye
  Üye Girişi
  Site Ekle
  cümle cevir
  Güzel Sözler
  OYUNLAR YENİ
  haberson
  Slayt izle
  peygamberler
  manzara
  oyun şekilleri
  e-devlet
  eglence
  PROJE EDEVLET
  PROJE alısveris
  e-devletyapım
  komik haberler
  => kh6
  => kh5
  => kh4
  => kh3
  => kh2
  => kh1
  fıkralar
  duvar yazıları
  Beddualar
  Yeni sayfanın başlığı
  eğlence deneme
  Yeni şiş
  Yeni
  CEP TELEFONLARIM
  Yeni ghjg
  Yeni sayfanın lll
  TEL İLANLARI 1
  TEL BİLGİLERİM 2
  TEL BİLGİLERİM 3
  TEL 4
  bbbbbbbbbbbbb
  alısveris-telefon
  Yeni sayfanın LKL
  Yeni 0
WWW.HAYATDERESİ.TR.GG
kh4
 ......
:) Bilimsel Güzin Abla (1)
     İzmirden M.T. soruyor:
     Hocam, ben 38 yasinda, kimya ogretmeni bir genc bayanim. Uc ay kadar once kismetim acildi ve iyi niyetli bir gencle tanistim. Gecen hafta da nisanlandik. Mutluluktan ucuyordum ki dun laboratuarda korkunc bir sey kesfettim. Nisanlimin bana aldigi yuzugu denemek icin civaya attim, ve maalesef yuzdu. Halbuki saf altinin ozgul agirligi civaninkinden fazla, batmasi gerekirdi. Demek bana aldigi yuzuk saf altin degil, oyleyse sevgisi de saf olamaz. Simdi ben bu civayi nisanlimin yemegine koyup bu isi bitirmeyi dusunuyorum, ne dersiniz?
     Prof. Cakanyildizin cevabi:
     Arsimet'in hayatina her yonuyle vakif oldugunuz anlasiliyor. Yalniz yuzey gerilimini hesaba katmamissiniz, civanin yuzey gerilimi suyunkinden cok daha fazladir, boylece kendinden agir cisimleri de kaldirabilir, cunku o cisim batarken ortaya cikartacagi yuzey icin harcamasi gereken enerji, kendi potansiyel enerjisinden fazla olabilir. Ayrica civanin saf olmama ihtimali de var, o yuzden ani kararlar vermeyin derim.
     




:) Bilimsel Güzin Abla (2)
     Soru:
     Hocam ben 22 yasinda bir ev kiziyim. Iyi de bir kismetim cikti, evlenmeyi dusunuyorum. Yalniz aklima takilan birsey var, belki biraz daha beklersem, karsima daha iyi bir kismet cikacak. Bu konuda beni aydinlatirsaniz sevinirim.
     Prof. Cakanyildiz:
     Bu oldukca komplike bir problem. Genc kizlik doneminizde toplam kac kismetiniz cikacagi da en onemli degisken.
     Diyelim ki cesitli faktorleri gozonune alarak size (eger hepsini reddederseniz) n ayri kisinin talip olacagini farzedelim. Bu durumda, ilk talibinizin en iyisi olma ihtimali 1/n'dir, o yuzden ilk isteyene gitmeyin derim. ilk isteyeni reddeder, ondan sonra da ondan daha iyisini beklerseniz, cok buyuk bir ihtimalle (n-1/n) daha iyi bir secim yapmis olursunuz. Problemin tam cozumu ise Lagrange-Teukolsky denklemlerinin discrete cozumunu gerektiriyor, o da bugun bilinen tekniklerle maalesef imkansiz.
     Bilimsel gelismeler inaniyoruz ki yakin bir gelecekte bu toplumsal yaraya da care olacaktir. Simdilik ozel durumlar icin bilgisayarda yaptigim simulasyonlardan elde edilen bir "rule of thumb" soyleyebilirim, ilk ucte biri reddet, sonra gelenler icinde reddedilenlerin hepsinden iyi olani kabul et. Bircok genc kizimizin zaten instinctive olarak buna benzer bir metod kullanmasi insan beyninin processing gucu hakkinda dusundurucu.



:) Adolph ve Rudolph'un öyküsü
     İkinci Dünya Savasi'nin hemen öncesinde Almanya'da bir kasabada iki kardes ayakkabi yapip satmak üzere bir atölye açarlar; Adolph ve Rudolph Dassler.
     Savas sonrasi Adolph, Rudolph'a artik birlikte çalismak istemedigini, kendine ayri imalathane açacagini söyler. Rudolph saskindir. Ufacik kasabada iki kardes ayri imalathanelerde rekabet edeceklerdir.
     Kardesine bunun mantikli olmayacagini, bu ufak kasabada zaten insanlarin sayili ayakkabi satin aldiklarini, ikisinin birden iflas edecegini söylese de Adolph bu uyariyi dikkate almaz ve kendine yeni bir ayakkabi imalathanesi açar.
     Gerçekten de aralarinda kiyasiya bir rekabet baslar. Rekabetleri dogduklari kasaba sinirlarini dahi asar. Iki kardes ayrildiktan sonra birbirlerine küsmüslerdir ve Adolph 1978 yilinda öldügünde tam 29 yildır darginlardir.
     Bugün iki firmanin genel merkezi de bu ufak kasaba Herzogenerauch'tadir. Adolph Dassler'in ayakkabi sirketinin adi ADIDAS, Rudolph'un ki ise PUMA'dir.
     




:) Yeni atasözleri
     - ak akçe kara para aklamak içindir!
     - gülü seven dikenine epilasyon yaptırır!
     - üzüm üzüme baka baka solarium!
     - kızını dövmeyen karısıyla yetinir!
     - erken öten horozu yazı dizisi yaparlar!
     - bal tutan parmağını özelleştirir!
     - nerde YÖK'lük orda bok'luk!
     - insan insanın imajmaker'ıdır!
     - öfkeyle kalkan reality show oturur!
     - kaz gelecek yerden enkaz esirgenmez!
     - tatlı dil milli irade'yi deliğinden çıkarır!
     - akılsız başın cezasını tetikçi çeker!
     - bir fincan nescafe'nin hatırı bir gecelik'tir!
     - garip kuşun yuvasını veli göçer yapar!
     - ucuz etin yahnisi sürümden kazandırır!
     - sabreden derviş anılarını yazmış!
     - bir elin nesi var iki elin kelepçesi var!
     - adalet mülkün temel içgüdüsüdür!
     - her misyon komisyona tabiidir!
     - denize düşen koli basili'ne sarılır!
     - sütten ağzı yanan yoğurdu pipetle içer!
     - temizlik imaj'dan gelir!
     - politikacıların ömrü lak lak'la geçer!
     - yalancının mumu yatsıdan sonra jenarötöre bağlanır!
     - nerde beleş orda özelleş!
     - kedi uzanamadığı ciğer hakkında şok açıklamalar yapar!
     - bir türk dünyaya bedelli asker'dir!
     - davulun sesi uzaktan pop görünür!
     - iki gönül bir olunca üçüncüye gizli kamera düşer!
     - birimiz hepimiz hepimiz en irimiz için!
     - ne kadar sallarsan salla dona düşer bir medya!
     - bütün yollar yolsuzluğa çıkar!
     - kırk yıllık kâni estetik ameliyatla olabilir yani!
     - olmaya devlet cihanda bir nefes rating gibi!
     - tebdil-i mekanda torpil ve kadrolaşma vardır!
     - ölüm allahın emri yargısız infaz olmasaydı!
     - düşünüyorum o halde uzar siyaset meydanı!
     - eski tas eski hamam yeni dünya düzeni!
     - ne oldum dememeli ne olacak bu memleketin hali demeli!
     - dost başa düşman imaj'a bakar
     

 :) Hazır cevap ünlüler
     Sokrates...
     Filozof Sokrates ve esi bir turlu iyi gecinemezlermis. Bir gun esi Sokrates'e verip veristirmis, agzina geleni soylemis. Bakmis kocasi hicbir tepki gostermiyor, bir kova suyu alip basindan asagi bosaltmis.
     Sokrates: "Bu kadar gök gurultusunden sonra bir sagnak zaten bekliyordum" demis.
     
     Shaw ve Churchill...
     Bernard Shaw ile Churchill hic gecinemez ve sik sik birbirlerini ignelermis. Bernard Shaw, oyununun ilk gecesinde, oyuna Churchill'i davet etmiş ve iki davetiyeye de bir pusula ilistirmis:
     "Size iki davetiye gonderiyorum. Bir dostunuzu alip gelebilirsiniz.
     Tabii dostunuz varsa."
     Churchill lâfın altında kalır mi, hemen cevap gondermis:
     "Maalesef o gece baska bir yere soz verdigim icin oyununuzu seyretmeye gelemeyecegim. Ikinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece oynarsa."
     
     Eflatun...
     Bir gun Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamis ve siddetle azarlamis. Talebesi:
     "Iyi ama ben cok az bir parasina oynuyordum" diye itiraz edecek olunca Eflatun cevap vermis:
     "Ben seni kaybettigin para icin degil, kaybettigin zaman icin azarliyorum."
     
     Yavuz Sultan Selim, bircok Osmanli padisah gibi sefere cikacagi yerleri gizli tutarmis. Bir sefer hazirliginda, vezirlerinden biri israrla seferin yapilacagi ulkeyi sorunca,
     Yavuz ona:
     - Sen sir saklamayi bilir misin? diye sormus. Vezir:
     - Evet hunkarim, bilirim dediginde, Yavuz cevabi yapistirmis:
     - Bende bilirim.
     
     Sultan Alparslan 27 bin askeriyle bizans topraklarinda ilerlerken, kesfe gonderdigi askerlerden biri huzuruna gelip telasla:
     - 300 bin kisilik dusman ordusu bize dogru yaklasiyor, der.
     Alparslan hic onemsemeyerek soyle der:
     - Bizde onlara yaklasiyoruz.
     
     Bir filozofa sormuslar:
     "Şansa inanir misiniz?" Filozof :
     "Evet, yoksa sevmedigim insanlarin basarisini neyle aciklardim."
     




:) FIRINA SAKLANAN HAVAİ FİŞEKLERLE MUTFAĞI HAVAYA UÇURDU
     Sarhoş bir Amerikalı, fırına saklanan havai fişekleri unutup fırında lazanya pişirmeye kalkınca, tüm mutfağın havaya uçmasına neden oldu.
     Olay, Montana eyaletinin Kansas City kentinde 4 Temmuz ABD bağımsızlık bayramı öncesinde cereyan etti.
     Evinin bahçesinde parti düzenleyen 28 yaşındaki Amerikalı ve arkadaşları, fazla miktarda alkol alarak sarhoş olduktan sonra havai fişek patlatmaya başladı. Gürültünün geç saatlere kadar devam etmesinden rahatsız olan komşuların polis çağırması üzerine, gruptaki gençlerden biri havai fişeklerin bir bölümünü mutfaktaki fırına sakladı.
     Partinin dağılmasından sonra gece saat 03.00'te karnı acıkan ev sahibi, buzdolabından çıkardığı lazanyayı fırına yerleştirdi ve ateşleme düğmesine bastı.
     İtfaiye yetkilileri, kısa süre sonra meydana gelen patlamada tüm mutfağın havaya uçtuğunu, fırının ise bahçeye fırladığını belirtti.
     Olayda, kırılan camlarla yaralanan ev sahibinin dışında ölen ya da yaralanan olmadığı ifade edildi.
     

:) ESKİ SEVGİLİLER, KÖPEK YÜZÜNDEN MAHKEMELİK OLDU
     Fransa'da bir kişi, ayrıldığı sevgilisinden ''Mozart'' adlı köpeği geri alabilmek için mahkemeye başvurdu.
     Liberation gazetesinin haberine göre, Fransa'nın Vichy kentinde görülen davada, Sevgililer Günü'nde kız arkadaşına hediye olarak verdiği ve ''çocuğu gibi'' gördüğü köpeği geri almak isteyen Gilles adlı kişi, köpeğini, sevgilisinden ayrıldığından bu yana göremediğini kaydetti.
     Gilles'in 6 yıl beraber olduğu Valerie ise 5 yaşındaki köpeğin kendisine hediye olarak verildiğini belirterek, ''Verilen hediye sonsuza dek hediye olarak kalır'' dedi.
     Mahkemenin, davayla ilgili kararı iki hafta içinde vereceği kaydedildi.
     




:) PENGUENLERİN ÖYKÜSÜ
     * Antartika 'da uzun kutup gecesi gunesin ufuktan yukselmesiyle biter ve alti ay surecek gunduz baslar.
     * Cok gecmeden smokinlerini giymis penguen suruleri , kisa bacaklari uzerinde hoplayarak ilerlemeye baslar. Onlerinde yurumeleri gereken yuzlerce kilometre buzlu yol vardir.
     * Ve onlar 1 adimda yalnizca 10 cm ilerleyebilir.
     * Ama dakikada 120 adim atarlar.
     * Yurumekten yorulunca da beyaz gogusleri uzerine yatip bacaklarini bir kurek gibi kullanarak kizakla kayar gibi yol alirlar.
     * Hedeflerine varinca bir cukur kazarlar * Cevresine tastan bir duvarcik cevirirler * Ve cukurun icine girerek beklemeye baslarlar.
     * BEKLEDIKLERI SUDUR: gunesin kendilerine erkek yada disi olduklarini bildirmesi. O zamana kadar cinsiyetlerinden haberleri yoktur.
     * Gunes isigi , cinsiyet bezlerini harekete gecirir. Ve hormonlardan biri daha fazla salgilanmaya baslar. Cinsiyetlerinin ne oldugunu ancak o zaman anlarlar.
     * Eger disiyse cukurda kalir, ama erkekse yapacak cok isi vardir.
     * Penguen geleneklerine gore , gagasina bir tas alarak torenle disinin onune koyar. Oralarda tas cok nadir oldugundan bundan daha mukemmel bir dugun hediyesi yoktur. Sayet disi tasi kaldirir ve egilip kalkarsa erkek disiyi tavlamistir.
     * Fakat tas oldugu yerde kalirsa erkek penguen baska bir kiz arar.
     * Bazen iki erkegin ayni disiye goz koyduklari olur. Bu durumda taslari bir kenara birakip birbirlerinin uzerine atilirlar. Kanatlariyla birbirlerine dakikada tam 200 tokat atarlar.
     * Arada durup dinlenme kuralida olan dovus , taraflardan biri yorulup cekilinceye dek surer. Bu dovuslerde yasamini yitiren olmamistir.
     * Erkeklerle disi birbirini bulduktan sonra yorulmak bilmeden tas biriktirme isine baslarlar. Isin kolayini secen penguenler komsularinin tas kumelerinden tas calarlar. Yakalaninca da kendilerini savunmaya gerek gormeden cezalarini cekerler.
     * Gunes isinlari penguenleri daha cok isitmaya baslayinca ask oyunlari baslar. Bazi ciftler saatlerce karsilikli olarak egilip kalkarlar. Bazilari ise baslarini saga sola dondurup kendilerini begendirmeye calisirlar.
     * Disi yumurtladiktan sonra yuvadan ayrilamaz. Cunku iri martilar yumurta ve yavrular icin buyuk bir tehlikedir. Kulucka suresince anne ve baba yemek bile yemezler. Ancak yavrular ciktiktan sonra baba penguen balik tutmaya gidebilir. Yuruyemeyecek duruma gelene kadar midesini doldurur. Yuvada gagasini ardina kadar acarak yavrulari besler.
     * Yavrular on dort gunluk olunca cocuk bahcesine gonderilirler.20 kadar nine ve dede penguen burada 120 ciftin yavrularinin bakimini uslenmislerdir. Anne ve baba penguenler yiyecek bulurlar ve ayrim yapmaksizin tum yavrulari beslerler.
     * Yuzmek penguenlerin en buyuk zevklerinden biridir. Penguenler yuzmeyi bu denli sevseler de hicbiri denize ilk giren olmak istemez. Yuzlercesi kiyiya toplanir kanat cirparak birbirlerini suya itmeye calisirlar.
     * Bu kayginin nedeni fok baliklaridir.
     * Yavru penguenler yeterince buyuyunce yuzme dersleri almaya baslarlar. Bu is yine nine ve dedelere duser. Bir suru yavruyu yanlarina alarak deniz kenarina goturur ve yuzme sanatinin inceliklerini bir bir ogretirler.
     * Mart ayi gelinceye kadar , yuzmeyi , dalmayi , balik tutmayi , yurumeyi kisacasi bir penguenin bilmesi gereken her seyi ogrenmis olurlar.
     * Cok gecmeden Antarktika yazi sona erer. Kisin gelisiyle penguenlerin cinsel guduleri de soner. Artik penguenler icin kisi gecirecekleri yerlere yurume zamani gelmistir.
     * Yuz binlerce penguenden olusmus suru , gurultuyle yol aldikca ,arkada biraktiklari kiyi alti ayligina sessizlige ve karanliga gomulur.
     

:) DÜRÜST ADAMIN SONU
     Herkesin hirsiz oldugu bir ülke varmis" diye baslar Italo Calvino'nun "Kara Koyun" adli öyküsü.
     Ama istisnasiz herkesin. Gece olunca, insanlar maymuncuklarini ve fenerlerini yanina alir ve komsusunun evini soymaya gider. Gün dogarken geri döndüklerinde yüklerini almislardir. Ama her seferinde kendi evlerini de soyulmus bulurlar. Italo Calvino'nun Numbers in Darkness adli eserinde geçer bu öykü. Ülkede herkes çok mutludur, kimse kaybetmez,çünkü herkes birbirinden çalar ve bu dolasim, son kisi ilk kisiden çalana kadar sürer. Bir gün, nasil olmussa, dürüst bir adam ortaya çikar. Gece oldugunda, çanta ve fenerle disari çikmaktansa evinde kalip roman okumayi tercih eder.
     Hirsizlar geldiginde ise evde isik yandigini görüp soymak için içeri girmezler.Ve bu durum bir süre devam edince, ahali bir konunun açikliga kavusmasini ister: "Çalismadan yasamaksenin tercihin, ama baskalarini bir sey yapmaktan alikoymaya hakkin yok." Bunun üzerine dürüst adam, geceleri evinden çikar, fakat hiçbir sey çalmaz. Döndügü zaman evini hep soyulmus bulur.
     Ve bir haftadan daha az bir sürede, yiyecek tek bir seyi kalmaz. Dürüst adam soygun yapmadigi için soyulmayanlar digerlerine göre daha zenginlesmekte ve artik çalmak istememektedir. Dahasi, dürüst adamin evi de artik bombos oldugu için o evi soymaya gidenler de yoksullasmaktadir. Zenginler, kendileri için soygun yapmak üzere maasli hirsizlar tutmaya baslar.
     Zengin fakir ayrimi giderek çogalir. Zenginler mallarini korumak için polis teskilati ve hapishane de kurarlar. Birkaç yil geçtikten sonra, artik kimse soymaktan ve soyulmaktan söz etmemektedir, sadece zengin ve yoksul vardir; Ama hâlâ hirsizlik yapmaktadirlar.
     Tek dürüst adam ise daha isin basinda açliktan ölmüstür.
     




:) KIZLAR NE ZAMAN BIRAKILMALI
     Bazı şeyler artık bana yetmiyo (Bırak)
     Annem seninle tanışmak istiyo (Bırak)
     Babam seninle tanışmak istiyor (Bırak)
     Kendimi asmak istiyorum (Bırak)
     Bu gün kendimi yorgun hissediyorum (Bırak)
     Uçur beni (Bırak)
     Hadi yiğidim aslanım kalem kaşlım (Hemennnnnn)
     Yaa bu ayki Tel faturamı sen ödesen (Düşünme bile)
     Pelin in erkek arkadaşının arabasını gördün mü (Neee bırak tabi)
     Bendemi o kıyafetten alsam (Koşarak uzaklaş)
     Sinemamı olmaz ya günümüzü sinema ile berbat etmiyelim ama sen bilirsin (Bırak bırak bırakmakla kalma tokat at)
     Evlenirsek ben ütü ve çamaşır olayına girmem (Bırak imkanın, varsa kafa at yere düşerse tekme ile devam et)
     Ayyy bu kıyafet sana hiç yakışmamışşşşşş (Sus ve başka bir tarafa doğru ıslık çalarak yürümeye başla)
     Şakaların batıyoooooooooooo (Uçan tekme at)
     Diş etlerimde iltihaplanma çıktı öpüşmeyelim bir süre olurmu hayatım (Döner tekme at midesine)
     Cep telefonunu çaldırır kapatırsa (Polis karakoluna yönlendir, bırak)
     Hayatım ben makyajımı yapıp aşagıya inicem diyip 2 saat gecikiyosa (Gözüne parmağını sok)
     Burnumu biraz kaldırsam mı (Kulağını ısır)
     Siz erkekler futboldan ne anlıyorsunuz (Koşarak omuz at)
     Özür dilerim geciktim (Sopa varsa etrafta sopa ile kovala yoksa taş bul gerisini bırak içindeki hayvan bitirsin)
     Komik ayakkabılar giyiyorsa (Ben karışmıyorum bu kısma isteyen istediğini yapsın)
     Eski erkek arkadaşımla bir yemek yesem ne olurki hem bana önemli bir sey söliyecekmiş çok merak ettim (Son sözlerin mi, mezartaşı için biraz uzun oldu da...)
     Başkalarının hikayelerini dinleyipte siz erkekler çok hayvansınız derse (Kafa göz dal ben suçu üzerime alırım)
     Evlenince ben senin ayağına basıcam (Öyle bir tokat atki Allahı şaşsın)
     Şu anda seninle konuşamam evde misafirler var (Dürbünlü tüfekle vur 250 metreden)
     Ay sıkıldım çıkalım bu filmden (Patlamış mısırların hepsini zorla yedir)
     Sevgililer gününde sana ayı alırsa (Kafaderisi kemerini süslesin veya postu şömineni)
     Hayır o arkadaşınla görüşmeni istemiyorum (!!!!!!)
     Ağzı açık yemek yediği zaman (Masayı fırlat sandalyeyi kır kafasında)
     ALO KOCACIM NABER (!!!!evlenmeden hele aman amannnnnnnnn. bırak bırak hatta bırakma kaç.....)
    

 anasayfa

 
 
 

 
 
   
 
   
 
   
 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol